Özgüven Eksikliği

Maxwell Maltz der ki: “Özgüven eksikliği, el freni çekiliyken hayatın içinden geçmek gibidir.

Hiç kimse sınırsız bir özgüvenle doğmaz. Eğer çevrenizde müthiş özgüvenli insanlar varsa yıllarca bunun için verdikleri mücadelenin meyvesini topluyorlardır. Çünkü özgüven öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir psikolojidir. İş dünyası ve özel hayat zaman zaman bu duyguyu köreltebilir. Bu noktada formunuzu korumak tamamen size bağlıdır.

Özgüveninizi geliştirebileceğiniz ayrıntıları aşağıda on maddede toparladık. Keyifli okumalar.


1-Kendinizi Olmak İstediğiniz Yerde Hayal Edin!

Mesela çok şişmansınız diyelim. Hatta 100 kilosunuz. Boyunuzla orantıladığınızda 20 kilo vermeniz gerekiyor. Kendinizi 80 kiloya gelmiş gibi hayal edin. Düşünsenize; istediğiniz penyeyi giyeceksiniz ve üzerinizde çok şık duracak. İstediğiniz pozu vereceksiniz İnstagram sizden sorulacak. Bunları hayal ettiğinizde gerek spor yaparken gerekse diyet noktasında kendinize olan güveniniz daha da artacaktır.

 

2-Kendinizi Onaylayın!
İnsan kendine ne söylerse beyin ona inanıyor ve o noktada kendini geliştirmeye başlıyor. Bir nevi Google araması gibi. Mesela size borç para lazımsa parayı kimden bulacağınız hakkında size sürekli yeni sonuçlar çıkarıyor. Girişimcilik yapmak istiyorsanız hangi sektöre girmeniz gerektiğine dair ipuçları sunuyor. Eğer çirkinseniz ve sürekli” ben çok güzelim” derseniz, hatta bunu bağıra bağıra söylerseniz beyin buna inanıyor ve bir müddet sonra çok güzel olduğunuzu kabulleniyorsunuz. Olumsuzlukları kafanızdan silin. Dünyanızı olumlu şeyler üzerine inşa edin. Spor yaparken “acaba zayıflayabilir miyim?” yerine “her geçen gün daha da zayıflıyorum” deyin. Böylelikle motivasyon ve özgüveniniz doğru orantıda gelişecektir. Yeri gelmişken bu noktada nlp tekniklerini de  incelemenizi de şiddetle tavsiye ederim.

 

3-Her Gün Korkularınızın Üstüne Gidin!
“Kendine güvenin yoksa tahmin et ne olacak? Hiç tasalanma, dünyanın geri kalanı da öyle! Ne rekabeti fazla küçümse ne de kendi potansiyelini! Unutma; düşündüğünden çok daha iyisin!” Buna benzer bir sözü vardı Harv Eker amcanın. Tam da konumuza göre bir söz.

İçinizdeki korkuyu yenmenizin en güzel yolu kendinizle yüzleşmenizdir. Her gün korktuğunuz bir şeyin üstüne gidin. Göreceksiniz ki her yeni deneyim yeni bir özgüven getirecektir. Korkulacak bir şey olmadığını korkularınızın üstüne giderek anlayabilirsiniz. İşte bunun için konfor alanınızdan çıkmalı ve korkularınızla yüzleşmelisiniz.

Çocukken anneme göre suç sayılabilecek bir şey yapmıştım. Annem, akşama babam geldiğinde beni şikayet edeceğini söylemişti. Babamın eve geldiğinde beni dövme ihtimalini hesap ederek her akşam erkenden uyuyordum. Uyumasam da uyuyor numarası yapıyordum. Bu bir hafta kadar böyle devam etti. Bir gün dayanamadım ve “yeter artık ne olacaksa olsun” dedim ve uyanık bir şekilde babamın eve gelmesini bekledim. Annem bir haftalık meseleyi unutmamış ve beni babama şikayet etmişti. Babam sadece bana biraz kızdı. Bir daha sakın yapma dedi. O gün dedim ki kendi kendime “keşke ilk günden babamın gelmesini bekleseymişim..” Kıssadan hisse; korkularınızın üzerine ne kadar erken giderseniz o kadar çabuk sonuç alırsınız.

 

4-İç Eleştirmeninizi Siz Yönlendirin!
İç eleştirmenimiz bizleri genelde olumsuzluklar üzerine eleştirir. Özgüven probleminiz varsa belki de bu iç eleştirmeninizin yanlış yetiştirilmesinden kaynaklanıyordur. Unutmayın; yamuk cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Dolayısıyla bizim kadar iç eleştirmenimizin de doğru istikamette gitmesi gereklidir. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Diyelim ki iç eleştirmeniniz x bir konuda başarısız olduğunuzu söyledi. Hemen ona şunları sorun: “Başarısız olduğumun kanıtı var mı, neye göre başarısız sayılıyorum?” Bu soruların ardından iç sesinize bardağın dolu tarafını anlatın. Göreceksiniz, kazanan siz olacaksınız.

En küçük başarılarınızda bile kendinizi mutlaka takdir edin ve hatta kendinizi ödüllendirin. Yaptığınız işin iyi veya kötü olduğuna karar verecek olan kişi iç sesiniz değil sizsiniz. Bunu her zaman bilinçaltınıza yerleştirmelisiniz.

 

5-Kazanmaya Odaklanın!
Sevdiğim bir söz var; “Müthiş bir adanmışlık yoksa muhteşem bir başarı yoktur..” Bir çok insan yeteneğine çok güvendi, yapabileceklerinin çok daha fazlasını hedefledi ve sonuca ulaşamadı. Evet kabul ediyorum; hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez. Geminin gideceği hedefi bilmesi tabii ki önemli. Peki ya hiç beklenmedik bir anda gemide arıza oluşursa, olumsuz hava şartları rotayı değiştirmeyi gerektirirse yada evdeki hesap çarşıya uymazsa; o zaman ne yapacağız?
Sistem çok basit. Dilerseniz hemen bir örnek vereyim. Kariyer adımlarınızın beş levelden oluştuğunu varsayalım. Diyelim ki havaalanında kargo müdürü olmak hayaliniz. Kargo müdürü olabilmek için dört level atlamanız gerekir. Hiyerarşi şöyledir; işçi, sorumlu işçi, postabaşı, şef, müdür. Eğer sağlam bir yöneticilik cv’niz yoksa hiç bir işe direkt müdür olarak başlamazsınız. Örneğimize göre kariyer planınıza ulaşabilmek için önce işçi olarak göreve başlamanız gerekir. İşçi olarak göreve  başladınız diyelim. Hedefiniz kesinlikle müdürlük olmamalı. Atacağınız her adımı bir sonraki levele nasıl ulaşırım mantığıyla atmalısınız. İşçiyken “nasıl sorumlu işçi olurum?” Sorusunun cevaplarını bulmalı ve buna göre aksiyon almalısınız. Sorumlu işçi olunca nasıl postabaşı olabileceğinizi ve kademe kademe hep bir sonraki levele hazırlanmalısınız. Ancak bu şekilde gerçek hedefinize ulaşabilirsiniz.

 

6-Başkalarına Yardım Etmelisiniz!
Başarmak istediğiniz bir şey varsa muhtemelen o konu hakkında kendinizi geliştirdiniz veya geliştirmeye devam ediyorsunuzdur. İşte tam da bu noktada başkalarına yardım ederek özgüveninizi artırabilirsiniz. Diyelim ki intertten  para kazanma konusunda önemli yerlere gelmek istiyorsunuz. Bu zamana kadar kendinizi geliştirdiniz. Çok profesyonel olmasanız da amatör de değilsiniz. Konu hakkında İnternetten araştırmalar yaptınız, kitaplar ve e-kitaplar okudunuz, Youtube’dan eğitim videolarını izlediniz ve artık belirli bir seviyeye geldiniz. Ne yapabilirsiniz? Uzmanlaşmaya çalıştığınız konuda Youtube’a videolar atabilir veya internetten para kazanma hakkında bir blog açabilirsiniz. İnsanlar sizin videolarınızı izleyecek, blog yazılarınızı okuyacak ve size yorum yapacaklar. Onların yorumlarına cevap yazacaksınız. Bu etkileşimin içerisine girdiğinizde göreceksiniz ki sizin bildiklerinizi bilmeyen bir sürü insan var ve siz bu işi artık yapabiliyorsunuz. Uzun bir başarı yolculuğunun belki de yarısı bitti. Yani kısacası özgüven kazanmanın bir diğer yolu bildiklerinizi başka insanlarla paylaşmaktır.

 

7-Kendinize İyi Bakın!
Öz-bakım aslında bir bencillik çeşidi değildir. İnsanın fit olması, sağlıklı olması, düzenli beslenmesi, güzel kıyafetler giyinmesi, güzel kokular sürmesi ve spor yapması gibi şeyler başarı ve özgüven için de oldukça önemlidir. Bu konular kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Her şey kendimizle başlar. Sağlığımız, kıyafetimiz, sinerjimiz ve psikolojimiz ahenk içerisinde değilse özgüveni yakalamamız biraz zor olacaktır.

 

8-Kişisel Sınırlar Belirleyin!
Bu hayat sizin. Başkalarına yardım etmek güzel şey. Birileriyle dayanışma içerisinde olmak güzel şey. İstişare yapmak da güzel şey. Lakin birileri sizin geleceğinize yön vermesin. “Bu işi sen yapamazsın” diyenlere nezaketinizi bozmadan ağzının payını verin. Bir şeyi yapacağınıza siz inandıysanız eğer, konu kapanmıştır. Başkaları hayatınıza müdahale edemez. Size yön veremez. Rotanızı çizecek olan sizsiniz. Kendi değerlerinize bağlı kalırsanız özgüveniniz de bundan etkilenecektir.

 

9-Eşitlik Zihniyetine Geçin!
Sizden daha yetenekli insanların bazı şeyleri sizden daha çok hak ettikleri düşüncesini kafanızdan atın. Mesela Youtuber olmak istiyorsunuz diyelim. Arkadaşınız bu konuda tüm bilgilere ve teçhizatlara sahip. Son derece de yetenekli. Onda olup sizde olmayan şeyler sizin eksik olduğunuz anlamına gelmez. Yapacaklarınız çok basit. Nasıl Youtuber olabileceğinizi internetten araştırabilirsiniz. Youtuber olabilmek için ne gibi materyaller gerekiyorsa onları siz de temin edebilirsiniz. Böylelikle siz de istediğiniz videoları çekebilirsiniz. Eğer arada yetenek farkı varsa çok çalışarak o farkı da kapatabilirsiniz. Demek ki neymiş? Başkaları sizden üstün değil. Aranızda hiç bir fark yok. Kendinizi diğerlerinden küçük görmezseniz özgüveniniz  bu şekilde de artar.

 

10-Her Şeyden Önce Kendinize Inanın!
Şoförlüğü sanata çeviren bir ağabeyim var. Tabiri caizse şiir gibi araba kullanıyor. Araba kullanırken onu seyretmek gerçekten büyük bir keyf. Direksiyona olan hakimiyeti, trafiğe göre hız ayarı, sağında ve solunda olan şeylere olan farkındalığı, her şeyi ama her şeyi bir ahenk içerisinde. Biraz acemi olduğum için araba kullanmak hakkında tavsiyeler istedim kendisinden. Hemen bir anısını anlattı bana: “Trafiğe ilk kez tek başıma çıkıyorum. Yokuşun tam ortasında araba istop etti. Hemen el frenini çektim. Arabalar bana korna çalıyor. Arkama dönüp baktığımda çok sayıda araç vardı benim hareket etmemi bekleyen. Acemiyim ama sakinim. Ne yaptıysam arabayı hareket ettiremedim. Arkamdaki araçtan bir genç indi. Ağabey bir sorun mu var dedi. Araba hareket etmiyor dedim. Genç adam gülümsedi, ağabey el frenini indirmemişsin dedi. El frenini indirdim, yoluma devam ettim. Ama ne olursa olsun kendime olan güvenimden ve sakinliğimden taviz vermedim..” Şevket ağabey bunları anlatınca ben bir an duraksadım. “Vay bee, şoförlüğüne hayran olduğum adamın da acemilik günleri varmış, o da benim geçtiğim yollardan geçmiş demek ki” dedim. Yani bu demek oluyor ki hiç kimse icra ettiği şeyin ustası olarak doğmuyor. İnsan zamanla ve tecrübeyle kazanıyor bazı donanımlarını. Bir şeyi yapmak isterseniz, o konu hakkındaki yapmanız gereken egzersizleri yapmaktan asla vazgeçmeyin. “Ya yapamazsam” kaygısına düşmeyin. İşini şuan çok iyi yapanlar da geçmişte sizin gibi acemiydi. Teorik bilgilerini geliştirdiler. Pratik yapa yapa öğrendiler. Göreceksiniz ki yaptığınız her denemede bir önceki levelinizden daha iyisini yapmış olacaksınız. Bu da sizin özgüveninizi geliştirecek.

Bu güzel yazımızı yıllar önce bir hocamın tavsiye niteliğindeki şu sözleriyle  noktalamak isterim: “Sevdiğin şeyi yapmaktan asla vazgeçme. Anlamıyorum yada beceremiyorum deme. Unutma ki çok atan okçu olur..

 

Reklam tasarlamak deyince aklınıza ne geliyor? Eskiden reklam denildiğinde akla gelen ilk şey televizyon reklamları olurdu. Gelişen teknolojik olanaklar ise topluma yeni reklam formatları kazandırdı. Özellikle de internet gibi “kimin eli, kimin cebinde” ortamında çok farklı reklam modelleri geliştirildi. Eğer sizler de, “durun benim de bir kaç süper reklam fikirlerim var!” diyorsanız, o halde firmalar, web siteleri ve daha pek çok “reklam veren” sizi bekliyor!

 

Sıkıcı TV reklamları artık mazide kaldı! İnternet dünyası için tasarlanan reklam modelleri ise görselliği ile dikkat çekiciliği ile ön plana çıkıyor. Her ne kadar browserlar (web tarayıcıları) için ad-block (reklam engelleme) eklentileri geliştirildiyse de, özellikle de banner tipi reklam yerleşimlerinin bazı durumlarda bu engeli aştığını görüyoruz. Ayrıca bilinen ayrı bir gerçek var ki, söz konusu reklam engelleme ekletilerini indirenlerin sayısını, internet kullanıcılarının ortalama sayısı ile kıyasladığımızda en fazla %10’luk gibi bir oran söz konusu! Bu da, reklam sektörünün ölmediğini ve bir şekilde halen devam edeceğini gösteriyor. Tamam şimdi durun ve sakin olun, konumuza geri dönelim ve reklam tasarlayarak internette nasıl para kazanacağınıza dair ipuçlarını yavaş yavaş ele alalım.

 

Reklam Logo ve Banner Tasarımları Yaparak Para Kazanmak

 

Tamamdır, ben mesleğimi buldum artık reklam tasarımı yapıp paramı kazanacağım diyorsanız yada demek istiyorsanız, ilk şart iyi derece photoshop grafik programını bilmek! Çünkü tasarlayacağınız logo, geliştireceğiniz her bir banner için en iyi geliştirme seçeneklerini sunan program, dünya çapında kabul görmüş olan Adobe Photoshop programıdır. Dolayısıyla, öncelikli olarak bu programın kullanımı hakkında yeteri kadar bilgi ve deneyim sahibi olduğunuzdan emin olun. Çünkü müşteri bulabilmeniz de aynı zamanda daha önceki denemeleriniz sayesinde olacaktır. Yeni müşterilerinize, eski çalışmalarınızı referans olarak göstererek onları kazanabilir ve ilk çalışmanız için start verebilirsiniz.

Unutmayın ki işiniz sadece reklam tasarlamak ile sınırlı değil. Aynı zamanda logo tasarlamak da sizin işiniz. Web sitesi logosu yada herhangi bir logo tasarımı başarılı bir şekilde gerçekleştirmek tamamen sizin hayal gücünüze ve programı kullanma kabiliyetinize kalmış!

 

Nereden, Nasıl Başlayacağım?

Her şey iyi güzelde, bu işi nereden nasıl yapmaya başlayacağım? diye soruyorsan, aşağıda sana bir kaç yöntemi sunuyoruz.

 

  • Bionluk ve benzeri sitelerde ilan vererek müşteri bulabilirsin!
  • Kendi web siteni açarak, hizmet tanıtımı yaparak, müşteri bulabilirsin!
  • Webmaster forumları ve benzeri sosyal ortamlarda hizmet tanıtımı yaparak müşteri bulabilirsin!
  • İş ilanı sitelerinde araştırma yaparak iş bulabilirsin.

Evet reklam ve logo tasarımı yaparak internetten nasıl para kazanılır sorusuna olabildiğince açık ve net cevaplar verdik. Konuyu genel hatları ile ele aldık. Özellikle Photoshop kullanımı konusunda bilgili ve tecrübeli iseniz, bu işten para kazanmanız hiç de zor olmayacaktır.

İstatistik derleme yaparak, internetten para kazanmak için Üniversitelerin İstatistik bölümünü okumanıza yada bu konuda ileri düzey bir eğitim almanıza gerek yok. Sadece parmaklarınızı kullanmak ve onlarca istatistik sonuçlarını profesyonel bir sınıflandırma yöntemiyle derlemek size oturduğunuz yerden para kazandırmak için yeterlidir.

 

Demek ki bu işi yapabilmemiz için ihtiyacımız olan en önemli şey on parmak, bir adet bilgisayar ve bir de, “birazcık bilgi”… Evet, birazcık bilgi…

 

Çünkü bu verileri sınıflandırmak ve derlemek aynı zamanda ilgili konu hakkında temel, orta yada ileri düzey bir bilgi sahibi olmanızı, gözlemleriniz doğrultusunda çok da eleştirel yada çok da öznel olmadan verileri yorumlamanızı da gerektirir. Fakat esasında istatistik derleme işleminin ana kısmı  belli başlı grafik çalışmalarını gerektirir. Objektif yorum ve bakış açısı ise size sadece bu iş için artı puan kazandırır.

 

İstatistik derleme yaparak internetten para kazanmak için TÜİK verilerini hedef alıyoruz. Çünkü TÜİK verileri onlarca araştırma sonucunu standart ölçüm cetvelleri ve standart veri değerleri ile açıklıyor. Bu verileri ve ölçümleri derleyerek, daha anlaşılır bir hale getirmek ve ilgili çevrelere ulaştırmak ve hatta objektif bir bakış açısıyla değerlendirmek, tam olarak, bu konunun en başından beri bahsettiğimiz, “istatistik derleme” işini tanımlıyor!

 

Elde edilen verileri başarılı görsel grafikler kullanarak daha okunaklı ve kolay anlaşılabilir bir hale getirin.

Sonrasında bu çalışmaları, araştırma ile ilgili çevrelere yada araştırmayla yakından ilgili mercilere önce “azıcık ucundan” gösterin, sonrasında çalışmanız beğenilirse, satışını yapın ve paranızı alın.

 

İşte, istatistik derleme ve derlenmiş istatistiğin satışını yapmak bu kadar kolaydır. Dilerseniz müşteriyi önceden bulabilirsiniz. Ayrıca bir blog yada web sitesi açarak, yaptığınız bu işi daha da geliştirebilir, siteniz yada blogunuz üzerinden güncel araştırmalar hakkında bilgi paylaşımı, görüş ve düşünce paylaşımı yaparken aynı zamanda yeni müşterilerin de sizlere ulaşmasını sağlayarak, oluşturduğunuz istatistiksel çalışmaların satışını gerçekleştirebilirsiniz.. Tecrübe kazandıkça daha fazla tercih edilirsiniz. Daha fazla tercih edildikçe bilgi birikiminiz artar ve aynı zamanda daha çok kazanırsınız!

 

insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” hadisi şerifinden yola çıkarak, sizlere sadece ilgi alanımdaki konuları değil; aynı zamanda faydasını göreceğiniz başka şeyleri de aktaracağım. Bu yazım da onlardan bir tanesi olacak. Bugünkü konumuz “sandaloz sakızı..

Sandaloz Sakızı Nedir?

Sandaloz sakızı Kuzey Afrika’da yetişen, yaklaşık 5-6 metre boylarında bir ağaçtan elde edilen  maddedir. Sandoloz sakızı sıcak iklimde kaldığı için erime özelliği göstermektedir. Beyaza yakın sarımtırak bir renktedir. Kolayca kırılabilir.

Sandaloz Sakızı Zayıflamak İçin  Nasıl Kullanılır?

Fındık tanesi büyüklüğündeki sandoloz sakızını havanda döverek toz haline getirin. Rutin olarak her gün toz şekliyle  yutun. Üzerine bir yemek kaşığı elma sirkesi karıştırılmış bir su bardağı ılık su için. Elma sirkesinin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olduğu için sandoloz sakızına destek olarak kullanılmaktadır.

Sandaloz Sakızı Nasıl Zayıflatır?

Sandaloz sakızı yapısı gereği metabolizmayı hızlandırır, zayıflama sürecini kısaltır. Metabolizma hızlanınca vücuttaki yağlar çözülür ve zayıflama süreci başlar. Sandaloz sakızının en önemli özelliği yağ yakması ve tokluk hissi vermesidir. Sandaloz sakızı ile zayıflamak için  porsiyonları  biraz küçültmeniz daha hızlı kilo vermenizi sağlayaktır.

Sandaloz Sakızı – Elma Sirkesi

Elma sirkesi, sandaloz sakızının etkisini artırmaktadır. Bir çok uzman sandaloz sakızının elma sirkesiyle birlikte tüketilmesini önermektedir. Sandaloz sakızının elma sirkesiyle birlikte kullanılması; etki mekanizmasının düzgün ve hızlı çalışmasını sağlar. 

Sandaloz Sakızının Faydaları Nelerdir?

*Romatizma ağrılarını hafifletir.
*Tokluk hissi verir.
*Yağ yakıcıdır.
*Metabolizmayı hızlandırır.
*Yüksek kolesterolü düşürür.
*Tansiyonu dengeler.
*Bağırsakların düzenli çalışmasında etkilidir.

Sandaloz Sakızını Kimler Kullanmamalıdır?

*Hamileler ve emziren anneler.
*Çocuklar.
*Tansiyonu çok düşük olanlar. (Doktorunuza sorarak kullanabilirsiniz)

Sandaloz Sakızı Kullanarak Kaç Kilo Verilir?

Sandaloz sakızını düzenli kullanarak 15 günde yaklaşık 10 kg kadar verebilirsiniz. Tabi bu değerler kişinin metabolizmasına göre değişkenlik göstermektedir. Kullananlar arasında yaptığım araştırmaya göre iki haftada 8 kg verenler olmuş.  Ben de iki gündür kullanıyorum ve iki günde 600 gram verdim.

Sandaloz Sakızı Nerelerde Satılır?

Sandaloz sakızının faydalarını okuduğumda zor bulunabilecek bir ürün olduğunu düşünmüştüm. Fakat gayet rahat bir temini söz konusu. Aktarlardan ve online platformlardan çok rahat bulabilirsiniz. Bir aylık kullanım için 100 gr yeterlidir. Eğer sürekli kullanmak isterseniz bir ay dolunca 14 gün ara verip tekrar başlayabilirsiniz.

Verdiğim bilgiler bilgi amaçlıdır. Size uygun olan en ideal kilo verme şeklini doktorunuza sorunuz.

Değerli web sitelerini alıp satmak, internetten para kazanmak ve paranızı alıp yolunuza gitmek! Kulağa çok basit ve eğlenceli geliyor. Mesela Facebook’u satın alıp, sonra satmaya ne dersiniz? Pardon, biraz çok ileri gittik! Çünkü bahsettiğimiz alıp satma işlemleri aslında daha farklı bir yöntemle, daha farklı bir web sitesi bakış açısıyla gerçekleşiyor.

İnternet dünyasına genel hatlarıyla bakan ve bilişim sektörü ile ilgili çok da bilgi sahibi olmayan bir kullanıcı için “değerli web sitesi” tanımı, muhtemelen Google, Facebook ve diğer önemli bilinen web siteleri ile sınırlıdır. Fakat genel hatlarıyla bakmak yerine kullanıcı odaklı düşündüğümüzde, pek çok farklı türden değerli web sitelerini de keşfedebilirsiniz.

Esasında bir web sitesini alım satım yoluyla elde etmek ve satmak, internetten para kazanmak için iyi bir yoldur. Bu yöntemi farklı şekillerde uygulamanız mümkündür.

 

Web Sitesi Alıp Satma Yöntemleri Nelerdir?

Öncelikle bazı web sitelerinin doğrudan satışa çıkarıldığını görebilirsiniz. Fakat her satışa çıkarılmış bir site mutlaka işinize yarayacak diye bir kaide yoktur. Esas mesele ise bu web sitesinin ilgili anahtar kelimeler doğrultusunda ne derece başarılı olduğudur. En önemlisi de bu web sitesini doğrudan mı satın alacaksınız yoksa satın alacak olan bir kişiye ulaştırıp, aracılık mı yapacaksınız? Bu soru esasında bu işten ne kadar para kazanacağınızı da belirleyecektir. Çünkü aracılık yaptığınızda, her iki taraftan da belli bir komisyon almanız gerekebilir. Fakat siteyi doğrudan kendiniz alırsanız, bu aynı zamanda siteyi düzenleyip, son haliyle satışa sunabileceğiniz anlamına gelir. Ancak unutmayın ki web sitesi alıp, satmak %100 kesin kazanç sağlar diye bir durum yok. Bu yüzden riski de kabul etmiş olursunuz.

 

Web sitesi satarak para kazanma yöntemlerinden birisi de kendiniz bir siteyi geliştirir ve içerik ekleyerek, hazır bir hale getirirsiniz. En önemlisi de arama motoru uyumlu bir hale getirmeniz önemlidir. Öte yandan hedef anahtar kelimelerde de üst sıralarda, ilk sayfalarda çıkması önemli ve gerekli bir konudur. Bu kriterlere uygun bir şekilde bir web sitesi geliştirdiğinizde, sosyal medyada yada internet dünyasında web sitesi alış-satış işlemlerinin yapıldığı alanlara dahil olabilir yada kendiniz açacağınız web sitenizde hem bu sitelerin tanıtımı hem de satışını yapabilirsiniz. Alım satım için en uygun yerler webmaster forumlarıdır diyebiliriz. Bu anlamda en önemli forum siteleri kulağınıza hiç de yabancı gelmeyen wmaraci ve r10’dur.

Zaman zaman ben de bu işler için piyasa takibi yapıyorum. Bazen öyle uygun fiyata siteler denk geliyor ki anlatamam. Kendimi define bulmuş gibi hissediyorum. Kelepir site bulmak ve satışını yapmak bi nevi emlakçılık yapmak gibi. Peki insanlar neden kaliteli bir siteyi satmak isterler? Çünkü, satışı yapanlar genelde webmasterlardır. Ellerinde daha önemli projeleri mutlaka vardır. Sıcak para için ilgilenemedikleri siteleri hemen satışa çıkarmak isterler. İşte bu noktada da devreye biz gireriz. Yapılacak işlemler gerçekten çok basit. Eğer bu sektörü takip ederseniz ve biraz da sermayeniz varsa para kazanmak işten bile değil.

Yetita‘daki köşemde zaman zaman sizlere para kazanabileceğiniz web sitelerinden veya telefon uygulamalarından da bahsedeceğim. Bu yazıda onlardan birisi olacak. Şimdi sizlere hem eğlenip hem para kazanabileceğiniz çok güzel bir site hakkında bilgi vermek istiyorum. Adı sorumani.

Sorumani Nedir?
Sorumani, forum sitelerine benzer nitelikte olup, diğer insanlara soru sorarak ya da onların sorduğu sorulara cevap vererek para kazanacağınız bir internet sitesidir. Bu siteyle alakalı yeterince ödeme kanıtı gördüğüm için sizlerle de paylaşmak istedim.

Sorumani İle Ne Kadar Para Kazanabilirim?
Bu soruya net bir cevap vermek çok zor. Sorduğunuz soruların/verdiğiniz cevapların ne kadar uzun ve özgün olduğu, sorularınızın ne kadar popüler olduğu kazanacağınız parayla doğru orantılı. Zaman probleminiz yoksa bu siteden keyifli bir şekilde para kazanabilirsiniz. Konuyla alakalı sizleri biraz daha aydınlatmam gerekirse;

*Para çekebilmeniz için alt limit 25₺

*İstediğiniz banka hesabını kullanabilirsiniz.

*Çekim talebinizden sonra en geç 3 iş günü içerisinde paranız hesabınızda olur.

*Sitenin en büyük şartı özgürlüktür. Soru veya cevaplarınızda kopyala yapıştır yaptığınız anda banlanırsınız.

*En az 60 soruya cevap verirseniz sizler de soru sormaya hak kazanırsınız.

*Soru sorma ve cevap verme noktasında alt yada üst sınır yoktur.

Siteyi kullanmak gerçekten çok basit ve pratik. Sitenin resmi sayfasına ulaşmak için buraya tıklayın. Üye olduktan sonra tecrübelerinizi yorum kısmında bizimle de paylaşmayı unutmayın.

Yabancı dil seviyenize ne kadar güveniyorsunuz? Eğer orta ve ileri düzey bir yabancı dil becerisine sahipseniz, internet üzerinden çevirmenlik yaparak para kazanmak tam da size göre!

 

Çevirmenlik yaparak para kazanmak için internette uygulayabileceğiniz farklı yöntemler mevcut. Örneğin size yapacağınız her bir çeviri için ödeme yapmaya hazır sistemlere dahil olabileceğiniz gibi, kendiniz özel çeviri hizmeti vererek de para kazanabilirsiniz. Burada önemli olan ise dil seviyenizi belirlemektir.

 

İnternetten Çeviri Yaparak Para Nasıl Kazanılır?

Özellikle de yabancı dilleri seven birisi için kulağa çok zevkli bir iş olarak geliyor. Oturduğunuz yerden sadece sizden istenilen yazıları çevireceksiniz! Hesap vermeniz gereken bir patron yok yada canınızı sıkacak, sizi boğacak bir ofis ortamında da değilsiniz. Sadece internet bağlantısı olan bir bilgisayarınızın olması yeterli olacaktır. Bu önemlidir çünkü çeviri yaparak internetten para kazanmak istiyorsanız, son yılların popüler iletişim aracı olan akıllı telefon bunun için yetersiz kalır. Ne de olsa 10 parmağınızı kullanmak ve işleri de yetiştirmek durumundasınız. Öyleyse her ne kadar bir patron yada ofis ortamı durumu söz konusu olmasa da, sizden çeviri talep eden müşterinizin tekrar tekrar sizi tercih edebilmesi için işleri zamanında yetiştirmeniz gerektiğinin bilincinde olmalısınız. Bu nedenle “zaman” kavramına önem vermelisiniz.

 

İnternetten çeviri yaparak para kazanma yöntemlerini kısa kısa ele alacağız. Bu doğrultuda öncelikli olarak dil seviyenizden emin olmanız gerekiyor. Bu nedenle çevirmenlik yapabilmenizi sağlayacak dil seviyenizi anlamak yada belirlemek için bazı kriterlere değinmemiz gerekiyor. Bu nedenle öncelikli olarak çeviri nasıl yapılır sorusunu ele alalım.

 

Çeviri Nasıl Yapılır?

Çeviri nasıl yapılır, çeviri yapma yöntemlerine detaylı bir şekilde değinmeyeceğiz. Sadece sizlere aşağıdaki başlıkta sıralayacağımız, “internetten çeviri yaparak para kazanma yöntemleri” için sahip olmanız gereken yabancı dil seviyesi ve belli başlı bazı tekniklere kısaca değineceğiz.

 

  • Eğer lisede, üniversitede yabancı dil eğitimi aldıysanız çeviri yapmanız daha kolaydır. Fakat burada eğitimi içeriğe göre ayırmak gerekir. Örneğin dil seviyeniz orta yada üst derece olması gerekiyor.
  • Üniversitede yabancı dil öğrenim programlarından birisinden mezun yada halen öğrenci durumundaysanız ve en önemlisi de öğrenci olsanız bile hazırlık sınıfını geçmişseniz, o halde sizler için de kolay, yapılabilecek ve zevkli bir iş olduğunu söyleyebiliriz.
  • Eğer dil seviyeniz sadece lise düzeyi ile kısıtlıysa, bu durumda çeviri yaparak para kazanmak sizi çok zorlar.
  • Unutmayın ki her ne kadar Google Translate gibi çeviri araçları olsa da, tüm kelime ve cümleler için her defasında bu aracı kullanmak size büyük oranda zaman kaybı yaşatır. Bu nedenle kelime haznenizin de iyi olması gerekiyor çünkü siz aynı zamanda, “zaman” ile de yarışıyorsunuz.
  • Öte yandan, dil seviyeniz çok kötü ancak Google Translate gibi çeviri araçları ile çevirileri yaparım ve müşteriye teslim ederim diye düşünüyorsanız, yanlış düşünüyorsunuz! Çünkü şu an dünyadaki hiç bir dil çeviri aracı bir insan kadar doğru düzgün bir cümle kuramamaktadır.

Evet çeviri yapabilmek için önemli noktalara değindik. Eğer hala “kendime güveniyorum!” diyorsanız, o halde aşağıda ele aldığımız yöntemler ile internet üzerinden çeviri yaparak para kazanmanız mümkündür.

 

İnternetten Çeviri Yaparak Para Kazanma Yöntemleri

 

İşte yazının başından beri merak ettiğiniz konuya giriş yapıyoruz. İnternetten çeviri yaparak kazanmanın farklı yöntemleri olduğundan bahsetmiştik. Bu yöntemleri maddeler halinde ele alacağız. Hangi birisi size uyarsa, hemen başlayabilirsiniz.

 

1- Saatlik Çeviri Siteleri

 

Bazı internet siteleri var ki, siteye üye olup, sizden çeviri talep eden insanların çeviri taleplerini karşılayarak para kazanabiliyorsunuz. Yani sistem çok basit bir mantıkla işliyor. Facebook gibi bir sosyal ağ düşünün ve bu sosyal ağa dünyanın farklı ülkelerinden dahil olan insanlar var. Bu insanların bir kısmı çeviri yapmak için hazır beklerken, bir kısmı ise çeşitli işleri için yada özel amaçlar doğrultusunda çeviri talebinde bulunmaktadır.

 

Bahsettiğimiz sistemi şu an dünya çapında en iyi şekilde uygulayan web sitesi ise onehourtranslation.com sitesidir.

 

Bu site sizlere hem para kazandırmak konusunda hem de kolay bir şekilde müşteri bulabilmek konusunda oldukça başarılı diyebiliriz. Dünyadaki pek çok internet kullanıcısı, çeviri işleri için bu siteyi tercih etmektedir. Sitenin önemli bir özelliği olarak ise, yukarıda da değindiğimiz gibi saatlik bir süre koymasıdır. Bu da 1 saat olup, aldığınız çeviri işini maksimum 1 saat içerisinde tamamlayıp teslim etmeniz gerekmektedir. Öte yandan çeviri projesinin uzunluğuna bağlı olarak da süre bazen uzatılabilmektedir. Hem sistemin işleyişi hem de kazandığınız para için ödeme almak konusun fazla bilgi edinmek için siteye üye olabilirsiniz.

 

2- Çeviri Yapma Sitesi

 

Gerekli belgeleri edinerek, online olarak çeviri yapıp kazanabileceğiniz bir site projesini hayata geçirmeniz mümkün. Bunun için alanında uzman web tasarımcılar ile görüşmeniz, projeniz hakkında fikir edinerek, atılması gereken adımlar konusunda da yardım alabilirsiniz.

 

3- Altyazı Çevirmenliği Yapmak

 

Yabancı film, dizi ve anime sitelerinde oldukça fazla ihtiyaç duyulan bir iş kolu olarak altyazı çevirmenliği ele alabiliriz. Bu doğrultuda sizlere verilecek olan altyazı dosyasını düzenleme yolu ile çevireceksiniz.

 

Bu yöntemle yapacağınız çeviri cümleleri genel olarak günlük hayatta kullanılan cümle kalıplarından oluşmaktadır. Ayrıca eğer sevdiğiniz bir dizinin çevirisini yapıyorsanız, bu oldukça zevkli bir işe dönüşüyor. Fakat bu işi yaparken çoğu zaman spoiler yemek zorunda kalıyorsunuz ve artık bu duruma alışmanız gerekiyor.

 

Şimdiye kadar üç farklı çeviri yapma yöntemiyle, internetten para kazanmayı ele aldık. Bildiğiniz başka yöntemler varsa yorum kısmında paylaşabilirsiniz.

En eğlenceli internetten para kazanma yöntemleri arasında görülen “bir iş” Blog yazarak para kazanmaktır.

Peki bu iş neden eğlenceli yada daha önemlisi ise, bu gerçekten bir iş mi? diye sorduğunuzu duyar gibiyim… Şimdiye kadar Blog üzerinden para kazanmak hakkında onlarca, yüzlerce konu yazıldı ve çizildi. Esasında şunu söyleyebiliriz ki, tüm bu konulara özet niteliğinde bir cevabı ancak bu konuda uzun vadeli çalışmalar yürütmüş, deneyimli bir blogcu cevap verebilir. Yani blog yazarak para kazanmak hakkında kesin bir cevaba ulaşabilmemiz için tecrübeleri dikkate almak daha doğru olur ve aynı zamanda tüm yöntemleri de tek tek ele alırsak daha doğru bir sonuca ulaşırız.

 

Bizler yazımızda hem doğrudan para kazanma yöntemlerini hem de uzun yıllar boyunca bu işi yapan insanların ne derece başarılı olduklarına kısaca değineceğiz.

 

Blog Yazarak Para Kazanmak

Esasında blog yazarak para kazanmak tanımlaması çok genel bir yaklaşımdır ve doğru sayılmaz. Çünkü bloğa yazı eklediğinizde, kimse bu eklediğiniz yazı için banka hesabınıza para göndermez (yada nakit de ödemez) bu nedenle blog yazarak para kazanmak mevzusuna daha çok reklamlar ile kazanmak şeklinde bakmak daha doğru olacaktır. Nitekim reklamlar yaşam alanımızın pek çok yerinde mevcut ve form değiştiriyor, farklı reklam modelleri sanal ortama, her bir web sitesi yapısına daha uygun bir hale getirilerek tüketiciye ulaştırılıyor. Bu bağlamda bloglar için de farklı reklam modelleri söz konusudur.

 

Dolayısıyla, ilk kuralımız olarak blogunuza yazdıkça para kazanırsınız ancak blogtaki yazılarınız size parayı “doğrudan” değil, “dolaylı” olarak kazandırır. Fakat eninde sonunda kazandırır ve en önemlisi de blogunuzun para kazanmasını sağlayan en önemli gereklilik yazılarınızdır.

 

Blog Yazarak Nasıl Para Kazanılır?

Evet, böyle bir soru da oldukça sık sorulur. Fakat bu soru da yanlıştır. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi siz bloğunuza yazdı yazdığınız için doğrudan para kazanmazsınız fakat dolaylı olarak kazanırsınız. Yani eklediğiniz her bir yazı sizlere farklı şekillerde kazanç sağlar. Bu farklı şekillerdeki kazanç modelleri ise daha bilindik ve kulağa hoş gelen bir tabir ise “blog reklam yöntemleri” olarak tanımlanabilir.

 

Konuyu daha derli toplu bir hale getirmek ve sizi sürüklediğimiz bu anlam derinliğinden çıkarmak için, şimdiye kadar detaylı bir şekilde ele aldığımız konuyu, sonuç itibariyle; blogtan para kazanma yöntemleri olarak bir başlık altında topluyor ve bu yöntemlere değinmek üzere bir alt başlığımızı atıyoruz.

 

Blogtan Para Kazanma Yöntemleri

 

Öncelikle bir bloğun gerçekten para kazandırmasını istiyorsanız, bloğunuzun ciddi anlamda başarılı olmasını sağlamalısınız. Bir bloğun başarılı olmasını sağlayan pek çok etken olduğu gibi başarılı olduğunu gözlemleyebileceğiniz de pek çok sonuç vardır. Bu nedenle blogtan para kazanma yöntemleri hakkında maddeleri sıralamadan önce, başarılı bir blog nasıl olur bunun için önemli olan maddelerin önemli bir kaçını sıralayalım.

 

  • Bloğunuzu; wordpress yada blogger gibi oldukça fazla kullanılan ücretsiz blog platformlarından birisini kullanarak açabilirsiniz.
  • Açmış olduğunuz bloğun belli bir konu hakkında bilgi paylaşımı yapması en önemli kurallardan birisidir. Elde edilen tecrübeler ve yapılan araştırmalar göstermiştir ki, belirli bir konu hakkında bilgi içeren bloglar çok daha fazla tutuluyor.
  • Bloğunuzun daha fazla tutulması için toplumun az bir kısmını değil, büyük bir kısmını ilgilendiren bir kategori seçimi yapmanız gereklidir.
  • Bloğunuz için kategori seçimi yaptıktan sonra söz konusu kategoriler ile ilgili Google üzerinde en çok aranan kelimelerden bir, iki yada maksimum üç tanesini seçerek, bloğunuz için bir isim oluşturun.
  • Domain satan firmalardan .com uzantılı bir domain temin ederek, bloğunuzun daha profesyonel görünmesini sağlayacak olan .com uzantılı bir alan adı edinin. Bu aynı zamanda farklı reklam modellerini bloğunuzda uygulamak, hatta farklı iş tecrübeleri yaşamanız için de en önemli gereksinimdir. Kimse daha uzantısı bile olmayan, amatör bir blog ile reklam anlaşması yapmaz bu yüzden hem tasarım olarak hem de blog ismi olarak profesyonellik tanımına önem vermelisiniz.
  • Bu aşamaya kadar bloğunuzu büyük ölçüde oluşturdunuz demektir. Bundan sonra bloğunuzu başarıya götürecek olan en önemli etken ise tema seçimi ve daha da önemlisi yazacağınız yazılardır.

 

Tüm bu maddeler “başarılı bir blog” tanımı için temel yapı taşlarıdır.. Bu nedenle bloğunuzu açarken bu maddeleri göz önünde bulundurmanızı öneriyoruz. Tüm bu yapı taşları arasında belkide en önemlisi diyebileceğimiz şey ise “yazılarınız” olmaktadır. Bu nedenle henüz ilkokul sıralarında öğretmenlerimizin sınavda bizleri defalarca uyardığı gibi; “kopya çekmek yok!” sözünü hatırlamalıyız.

 

Yazılarınızın tamamen size ait olması büyük bir artı puan kazandıracak ve bloğunuzun daha değerli olmasını sağlayacaktır. Bu aşamadan sonra reklam almak, şunu yapmak, bunu yapmak… gibi şeyler çok daha kolay olmakta ve asıl amaç olan blogtan para kazanmak işlemi gerçekleştirilmektedir.

 

Bu yüzden içeriğin orjinal olmasına büyük önem vermelisiniz. Bu işler ile uğraşan insanların çok iyi bildiği bir tabir vardır ki, “content is king” yani Türkçe olarak; “içerik kraldır” sözü bilişim dünyasında web siteleri ile haşır neşir olan her canlının bildiği bir atasözü niteliğindedir.

 

Şimdi asıl konumuza dönelim ve bloğunuzdan para kazanma yöntemlerine kısaca değinelim;

 

  • Banner reklam ile para kazanmak: Bu yöntem ile bloğunuzun bir kısmına reklam bannerleri alabilirsiniz. Burada önemli olan ise bloğunuzun günlük ziyaretçi sayısıdır. Örneğin günlük bin ve üzeri ziyaretçi geldiğini düşünürsek, 5 adet banner reklam aldığınızda; hesap 5×15 TL = 75 TL olacaktır. Tabii ki bu basit ve küçük bir hesaptır. Çünkü banner reklam süresini de haftalık yada aylık olarak belirleyebilir, fiyatlandırmayı da kendinize göre yapabilirsiniz.
  • Adsense ve benzeri reklam firmaları ile para kazanmak: Adsense başta olmak üzere çeşitli reklam firmaları üzerinden para kazanmak en popüler blogtan para kazanma yöntemleri arasında gelmektedir. Fakat Adsense’nin yada diğer reklam şirketlerinin bloğunuzu kabul etmesi çok uzun bir süre alabileceği gibi, internette de tecrübeleri okuyabileceğiniz üzere oldukça zorlu bir süreçtir. Çünkü başvuru yapan pek çok blog kabul edilmemektedir. Bu nedenle bu yöntemin çok da üzerinde durmamak lazım.
  • Advertorial reklam alarak para kazanmak: En iyi kazandıran reklam yöntemlerinden birisidir. Bloğunuzun içeriği ve günlük ziyaretçi sayısına oranla alacağınız advertorial reklam başına 50 ile 150 TL arası bir fiyat belirleyebilirsiniz.
  • Link reklam yöntemi: Bu yöntemde menüde bulunan kategori linklerinden birisini reklam kelimesi olarak dönüştürebilir ve etkili bir reklam modeli uygulayabilirsiniz.
  • Yazdığınız blog hakkında bilgi içeren bir e-kitap yazabilir ve satışını yine bloğunuz üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.

 

Tüm bunlar dışında bloğunuza reklam eklemek yada bloğunuz üzerinden para kazanmak için daha pek çok yöntemi sıralamak mümkündür.

En ucuz uçak bileti nasıl bulunur diye hep merak ederiz fakat bunun net bir cevabını bir türlü bulamayız. İnsanlar ucuz bilet ararken genelde havalimanındaki bir yakını arar veya turizm firmasında çalışan dostlarıyla iletişime geçer, buna rağmen kayda değer bir sonuca da ulaşamaz. Bu yazımızda sizler için ucuz uçak bileti bulmanın ince nüanslarına değineceğiz. Hazırsanız kemerlerinizi sıkıca bağlayın, başlıyoruz!



‌1-Gizli Mod Üzerinden Arama Yapın

Bilet alırken aramalarınızı tarayıcınızın “gizli mod” sekmesinden yapın. Böylelikle hiç bir firma sizin bilet aradığınızı bilmeyecek, fiyatlarda oynama tasarrufunda bulunmayacaktır. Bunu yaptığınızda aynı zamanda re-marketing reklamlarına da maruz kalmayacaksınız.


‌2-En İyi Uçuş Arama Motorlarını Kullanın

‌Dünyada en popüler uçuş arama siteleri şunlardır;

*Biletbayi
‌‌*Skyscanner
‌*Airfare watchdog
‌*Momondo
‌*Kiwi
‌*Cheapoair
‌*AirWander
‌*Jetradar
‌*Google Flights


‌3-Uçmak İçin En Ucuz Günü Belirleyin

Tüm dünyada en ucuz Salı günü uçulduğuna inanılır.​ Bunu doğrulayan istatistikler de vardır, yalanlayan da. Aslında en uygun günü bulabilmek için arama motorlarında bir aylık fiyat trafiğini incelemeniz​ gerekmektedir. Bu şekilde bütçenize​ en uygun​ bileti bulabilirsiniz. Yurtiçi uçuşlarda en ideal bilet alma tarihi 21 gün öncesidir.​ 21 gün öncesinden bilet almakla ​ 2 hafta öncesinden bilet almak ​ arasında %5’lik bir fark var. Bu oran son haftada %30’lara kadar çıkabiliyor.

‌Uluslararası uçuşlardaki fark ile yurtiçi uçuşlar arasındaki fark aynı değil. Özellikle de Avrupa’ya uçarken biletinizi 60 gün önce alırsanız %30, akşam saatine alırsanız %8, salı günü alırsanız da %12 tasarruf sağlayabilirsiniz. Daha da önce de söylediğimiz gibi salı günü bilet almanın  ucuz olduğu konusunda uzmanlar çelişkili ifadeler kullanmakta.

‌Türkiye’den ​ uçmak için en ideal ay Mayıs ayı, en ideal gün ise haftaiçi bir gün olarak karşımıza çıkıyor. Tabii bu noktada uçuşunuzun tatil günlerine denk gelmemesine dikkat etmeniz gerekli.

Ülke olarak erken rezervasyon yapmayı öğrenemediğimizden skyscanner ​ verilerine göre vatandaşlarımızın %57’si uygun uçuş fırsatlarını kaçırıyor.

4- Puanlarla Ücretsiz Uçun

Türkiye’de puanlarla uçmak için ya mil hediye eden bankaların kartını kullanmanız gerekiyor ya da THY’nin Miles & Smiles kartını kullanmanız.

5-Fiyat Alarmı Kurun

Eğer seyahat tarihiniz esnekse bilet satış sitelerinin “fiyatı düşünce beni uyar” alarmını kullanın.

6-Alternatif Havalimanlarını Kullanın
İstanbul’a uçaçaksanız ve işiniz Avrupa yakasında ise İstanbul Havalimanını kullanmak zorunda değilsiniz. Aynı biletin daha ucuzunu Sabiha Gökçen’den bulabilirsiniz.​ Bu sadece İstanbul için geçerli değil. Şuan dünyanın bir çok büyük şehrinde hemen hemen iki havalimanı mevcut. Alternatifsiz değilsiniz.

7- Her Yere Seçeneği
Bu sistem gezmeyi sevipte belirli bir rotası olmayan insanlar için. Skyscanner uygulamasına girin, bulunduğunuz konumu işaretleyin, “her yere” seçeneğine tıklayın, eğer gideceğiniz tarih de gideceğiniz yer gibi esnek ise “en ucuz ay” seçeneğine tıklayın. Böylelikle bütün yıl içerisinde bulunduğunuz noktadan gidebileceğiniz şehirlerin en ucuz tarifelerinden anında haberdar olun.

8-Bazen Tek Yön Uçuşlar Daha Ucuzdur
Gidiş-dönüş bilet almak yerine gidiş-geliş tek yön bilet almak bazen daha avantajlı olabiliyor. Mesela giderken İstanbul Havalimanından kalkan uçak daha ucuzken dönüşte Sabiha Gökçen’den daha uygun bilet bulabilirsiniz.

9-Aktarmalı Ve Alternatif Rotalar Deneyin
Özellikle de yurtdışı uçuşlarda biletler çok pahalıysa aktarmalı olarak en ucuza uçmayı deneyin. Mesela İstanbul’dan Sao Paolo’ya gidecekseniz; Mali, Yunanistan, Senegal veya Burkina Faso’dan aktarma yapmayı düşünebilirsiniz. Hatta vaktiniz varsa aktarma yaptığınız ülkede bir kaç gün kalıp turistik gezi yaparak bir taşla iki kuş vurabilirsiniz.

10- Havayollarının Mail Bültenine Üye Olun
En ucuz uçak biletlerini havayollarının kendi sitelerinden bulabilirsiniz. Bazı havayolu şirketlerinin mail bültenine abone olduğunuzda şahsınıza özel tekliflerle ufak promosyon kodlarından faydalanabilirsiniz. Havayollarının mail bültenine abone olduğunuzda kampanyalardan anında haberdar olup %50’ye varan indirimlerle uçak bileti satın alabilirsiniz.

11-Maliyeti Kendiniz Düşürün
Uçakta bagaj hakkı, yemek, koltuk seçimi gibi ekstra ücret gerektiren opsiyonel şeylerden mümkün olduğunca kaçının. Mesela Milano’ya gidecekseniz 2-3 saatlik uçuş için 4-5 çeşit yemek söylemenin bir anlamı yok. Yanınızda bulunduracağınız birkaç atıştırmalık sizi bu masraftan kurtaracaktır.

12-En Ucuz Havayolları Gözden Kaçabilir
Transavia, Vueling, WizzAir, Eurowings, Norwegian, Airbaktic, Ryanair, Easyjet ve Pegasus bilinen en ucuz havayolu firmaları. Fakat bu firmaların bazıları skyscanner gibi popüler uçuş arama motorlarının listesine dahil değil. Dolayısıyla ismi geçen firmaların kendi web sitelerinden arama yapmanız da ucuz uçak bileti bulabilmeniz için faydalı olacaktır. Ucuz uçak bileti satan bu firmalardan alacağınız biletlerin çoğu zaman değiştirilemez ve iade edilemez şeklinde olabileceğini de unutmayın.

13-Kendinizi Başka Ülkede Gösterin
Aynı bileti Türkiye’den almakla başka ülkeden almak arasında fark var. Bazen bu fark uçuk seviyelere ulaşabiliyor. Bunu hava firmalarının bir oyunu gibi düşünün. Tabiri caizse onları kendi silahlarıyla vurun! Peki ama nasıl? Çok kolay. Google Play Store veya İos marketten VPN programı indirin. VPN programı ip adresinizi değiştirir ve sizi başka bir ülkeden giriyormuşsunuz gibi gösterir. VPN programları genelde ücretlidir. Biz sizler için araştırdık, ücretsiz VPN programları arasında en ideal TOUCH VPN PROXY olduğunu keşfettik. Bu programı telefonunuza indirin. Biletinizi o şekilde arayın.

Son Olarak..

Bu kadar ayrıntıyla uğraşamam, tek kalemde ucuz uçak bileti bulabileceğim bir yer var mı onu söyle diyorsanız burayı tıklayın.

İngilizcem var, bu konuda çok daha kapsamlı bilgi sahibi olmak istiyorum diyorsanız da burayı tıklayın.

Ucuz uçak bileti nasıl bulunur konusunda elimizden geldiğince sizleri aydınlatmaya çalıştık. Sizler de kendi taktiklerinizi yorum kısmında belirtebilirsiniz.