Özgüven Eksikliği
Maxwell Maltz der ki: “Özgüven eksikliği, el freni çekiliyken hayatın içinden geçmek gibidir.
Hiç kimse sınırsız bir özgüvenle doğmaz. Eğer çevrenizde müthiş özgüvenli insanlar varsa yıllarca bunun için verdikleri mücadelenin meyvesini topluyorlardır. Çünkü özgüven öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir psikolojidir. İş dünyası ve özel hayat zaman zaman bu duyguyu köreltebilir. Bu noktada formunuzu korumak tamamen size bağlıdır.
Özgüveninizi geliştirebileceğiniz ayrıntıları aşağıda on maddede toparladık. Keyifli okumalar.
1-Kendinizi Olmak İstediğiniz Yerde Hayal Edin!
Mesela çok şişmansınız diyelim. Hatta 100 kilosunuz. Boyunuzla orantıladığınızda 20 kilo vermeniz gerekiyor. Kendinizi 80 kiloya gelmiş gibi hayal edin. Düşünsenize; istediğiniz penyeyi giyeceksiniz ve üzerinizde çok şık duracak. İstediğiniz pozu vereceksiniz İnstagram sizden sorulacak. Bunları hayal ettiğinizde gerek spor yaparken gerekse diyet noktasında kendinize olan güveniniz daha da artacaktır.
2-Kendinizi Onaylayın!
İnsan kendine ne söylerse beyin ona inanıyor ve o noktada kendini geliştirmeye başlıyor. Bir nevi Google araması gibi. Mesela size borç para lazımsa parayı kimden bulacağınız hakkında size sürekli yeni sonuçlar çıkarıyor. Girişimcilik yapmak istiyorsanız hangi sektöre girmeniz gerektiğine dair ipuçları sunuyor. Eğer çirkinseniz ve sürekli” ben çok güzelim” derseniz, hatta bunu bağıra bağıra söylerseniz beyin buna inanıyor ve bir müddet sonra çok güzel olduğunuzu kabulleniyorsunuz. Olumsuzlukları kafanızdan silin. Dünyanızı olumlu şeyler üzerine inşa edin. Spor yaparken “acaba zayıflayabilir miyim?” yerine “her geçen gün daha da zayıflıyorum” deyin. Böylelikle motivasyon ve özgüveniniz doğru orantıda gelişecektir. Yeri gelmişken bu noktada nlp tekniklerini de incelemenizi de şiddetle tavsiye ederim.
3-Her Gün Korkularınızın Üstüne Gidin!
“Kendine güvenin yoksa tahmin et ne olacak? Hiç tasalanma, dünyanın geri kalanı da öyle! Ne rekabeti fazla küçümse ne de kendi potansiyelini! Unutma; düşündüğünden çok daha iyisin!” Buna benzer bir sözü vardı Harv Eker amcanın. Tam da konumuza göre bir söz.
İçinizdeki korkuyu yenmenizin en güzel yolu kendinizle yüzleşmenizdir. Her gün korktuğunuz bir şeyin üstüne gidin. Göreceksiniz ki her yeni deneyim yeni bir özgüven getirecektir. Korkulacak bir şey olmadığını korkularınızın üstüne giderek anlayabilirsiniz. İşte bunun için konfor alanınızdan çıkmalı ve korkularınızla yüzleşmelisiniz.
Çocukken anneme göre suç sayılabilecek bir şey yapmıştım. Annem, akşama babam geldiğinde beni şikayet edeceğini söylemişti. Babamın eve geldiğinde beni dövme ihtimalini hesap ederek her akşam erkenden uyuyordum. Uyumasam da uyuyor numarası yapıyordum. Bu bir hafta kadar böyle devam etti. Bir gün dayanamadım ve “yeter artık ne olacaksa olsun” dedim ve uyanık bir şekilde babamın eve gelmesini bekledim. Annem bir haftalık meseleyi unutmamış ve beni babama şikayet etmişti. Babam sadece bana biraz kızdı. Bir daha sakın yapma dedi. O gün dedim ki kendi kendime “keşke ilk günden babamın gelmesini bekleseymişim..” Kıssadan hisse; korkularınızın üzerine ne kadar erken giderseniz o kadar çabuk sonuç alırsınız.
4-İç Eleştirmeninizi Siz Yönlendirin!
İç eleştirmenimiz bizleri genelde olumsuzluklar üzerine eleştirir. Özgüven probleminiz varsa belki de bu iç eleştirmeninizin yanlış yetiştirilmesinden kaynaklanıyordur. Unutmayın; yamuk cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Dolayısıyla bizim kadar iç eleştirmenimizin de doğru istikamette gitmesi gereklidir. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Diyelim ki iç eleştirmeniniz x bir konuda başarısız olduğunuzu söyledi. Hemen ona şunları sorun: “Başarısız olduğumun kanıtı var mı, neye göre başarısız sayılıyorum?” Bu soruların ardından iç sesinize bardağın dolu tarafını anlatın. Göreceksiniz, kazanan siz olacaksınız.
En küçük başarılarınızda bile kendinizi mutlaka takdir edin ve hatta kendinizi ödüllendirin. Yaptığınız işin iyi veya kötü olduğuna karar verecek olan kişi iç sesiniz değil sizsiniz. Bunu her zaman bilinçaltınıza yerleştirmelisiniz.
5-Kazanmaya Odaklanın!
Sevdiğim bir söz var; “Müthiş bir adanmışlık yoksa muhteşem bir başarı yoktur..” Bir çok insan yeteneğine çok güvendi, yapabileceklerinin çok daha fazlasını hedefledi ve sonuca ulaşamadı. Evet kabul ediyorum; hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez. Geminin gideceği hedefi bilmesi tabii ki önemli. Peki ya hiç beklenmedik bir anda gemide arıza oluşursa, olumsuz hava şartları rotayı değiştirmeyi gerektirirse yada evdeki hesap çarşıya uymazsa; o zaman ne yapacağız?
Sistem çok basit. Dilerseniz hemen bir örnek vereyim. Kariyer adımlarınızın beş levelden oluştuğunu varsayalım. Diyelim ki havaalanında kargo müdürü olmak hayaliniz. Kargo müdürü olabilmek için dört level atlamanız gerekir. Hiyerarşi şöyledir; işçi, sorumlu işçi, postabaşı, şef, müdür. Eğer sağlam bir yöneticilik cv’niz yoksa hiç bir işe direkt müdür olarak başlamazsınız. Örneğimize göre kariyer planınıza ulaşabilmek için önce işçi olarak göreve başlamanız gerekir. İşçi olarak göreve başladınız diyelim. Hedefiniz kesinlikle müdürlük olmamalı. Atacağınız her adımı bir sonraki levele nasıl ulaşırım mantığıyla atmalısınız. İşçiyken “nasıl sorumlu işçi olurum?” Sorusunun cevaplarını bulmalı ve buna göre aksiyon almalısınız. Sorumlu işçi olunca nasıl postabaşı olabileceğinizi ve kademe kademe hep bir sonraki levele hazırlanmalısınız. Ancak bu şekilde gerçek hedefinize ulaşabilirsiniz.
6-Başkalarına Yardım Etmelisiniz!
Başarmak istediğiniz bir şey varsa muhtemelen o konu hakkında kendinizi geliştirdiniz veya geliştirmeye devam ediyorsunuzdur. İşte tam da bu noktada başkalarına yardım ederek özgüveninizi artırabilirsiniz. Diyelim ki intertten para kazanma konusunda önemli yerlere gelmek istiyorsunuz. Bu zamana kadar kendinizi geliştirdiniz. Çok profesyonel olmasanız da amatör de değilsiniz. Konu hakkında İnternetten araştırmalar yaptınız, kitaplar ve e-kitaplar okudunuz, Youtube’dan eğitim videolarını izlediniz ve artık belirli bir seviyeye geldiniz. Ne yapabilirsiniz? Uzmanlaşmaya çalıştığınız konuda Youtube’a videolar atabilir veya internetten para kazanma hakkında bir blog açabilirsiniz. İnsanlar sizin videolarınızı izleyecek, blog yazılarınızı okuyacak ve size yorum yapacaklar. Onların yorumlarına cevap yazacaksınız. Bu etkileşimin içerisine girdiğinizde göreceksiniz ki sizin bildiklerinizi bilmeyen bir sürü insan var ve siz bu işi artık yapabiliyorsunuz. Uzun bir başarı yolculuğunun belki de yarısı bitti. Yani kısacası özgüven kazanmanın bir diğer yolu bildiklerinizi başka insanlarla paylaşmaktır.
7-Kendinize İyi Bakın!
Öz-bakım aslında bir bencillik çeşidi değildir. İnsanın fit olması, sağlıklı olması, düzenli beslenmesi, güzel kıyafetler giyinmesi, güzel kokular sürmesi ve spor yapması gibi şeyler başarı ve özgüven için de oldukça önemlidir. Bu konular kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Her şey kendimizle başlar. Sağlığımız, kıyafetimiz, sinerjimiz ve psikolojimiz ahenk içerisinde değilse özgüveni yakalamamız biraz zor olacaktır.
8-Kişisel Sınırlar Belirleyin!
Bu hayat sizin. Başkalarına yardım etmek güzel şey. Birileriyle dayanışma içerisinde olmak güzel şey. İstişare yapmak da güzel şey. Lakin birileri sizin geleceğinize yön vermesin. “Bu işi sen yapamazsın” diyenlere nezaketinizi bozmadan ağzının payını verin. Bir şeyi yapacağınıza siz inandıysanız eğer, konu kapanmıştır. Başkaları hayatınıza müdahale edemez. Size yön veremez. Rotanızı çizecek olan sizsiniz. Kendi değerlerinize bağlı kalırsanız özgüveniniz de bundan etkilenecektir.
9-Eşitlik Zihniyetine Geçin!
Sizden daha yetenekli insanların bazı şeyleri sizden daha çok hak ettikleri düşüncesini kafanızdan atın. Mesela Youtuber olmak istiyorsunuz diyelim. Arkadaşınız bu konuda tüm bilgilere ve teçhizatlara sahip. Son derece de yetenekli. Onda olup sizde olmayan şeyler sizin eksik olduğunuz anlamına gelmez. Yapacaklarınız çok basit. Nasıl Youtuber olabileceğinizi internetten araştırabilirsiniz. Youtuber olabilmek için ne gibi materyaller gerekiyorsa onları siz de temin edebilirsiniz. Böylelikle siz de istediğiniz videoları çekebilirsiniz. Eğer arada yetenek farkı varsa çok çalışarak o farkı da kapatabilirsiniz. Demek ki neymiş? Başkaları sizden üstün değil. Aranızda hiç bir fark yok. Kendinizi diğerlerinden küçük görmezseniz özgüveniniz bu şekilde de artar.
10-Her Şeyden Önce Kendinize Inanın!
Şoförlüğü sanata çeviren bir ağabeyim var. Tabiri caizse şiir gibi araba kullanıyor. Araba kullanırken onu seyretmek gerçekten büyük bir keyf. Direksiyona olan hakimiyeti, trafiğe göre hız ayarı, sağında ve solunda olan şeylere olan farkındalığı, her şeyi ama her şeyi bir ahenk içerisinde. Biraz acemi olduğum için araba kullanmak hakkında tavsiyeler istedim kendisinden. Hemen bir anısını anlattı bana: “Trafiğe ilk kez tek başıma çıkıyorum. Yokuşun tam ortasında araba istop etti. Hemen el frenini çektim. Arabalar bana korna çalıyor. Arkama dönüp baktığımda çok sayıda araç vardı benim hareket etmemi bekleyen. Acemiyim ama sakinim. Ne yaptıysam arabayı hareket ettiremedim. Arkamdaki araçtan bir genç indi. Ağabey bir sorun mu var dedi. Araba hareket etmiyor dedim. Genç adam gülümsedi, ağabey el frenini indirmemişsin dedi. El frenini indirdim, yoluma devam ettim. Ama ne olursa olsun kendime olan güvenimden ve sakinliğimden taviz vermedim..” Şevket ağabey bunları anlatınca ben bir an duraksadım. “Vay bee, şoförlüğüne hayran olduğum adamın da acemilik günleri varmış, o da benim geçtiğim yollardan geçmiş demek ki” dedim. Yani bu demek oluyor ki hiç kimse icra ettiği şeyin ustası olarak doğmuyor. İnsan zamanla ve tecrübeyle kazanıyor bazı donanımlarını. Bir şeyi yapmak isterseniz, o konu hakkındaki yapmanız gereken egzersizleri yapmaktan asla vazgeçmeyin. “Ya yapamazsam” kaygısına düşmeyin. İşini şuan çok iyi yapanlar da geçmişte sizin gibi acemiydi. Teorik bilgilerini geliştirdiler. Pratik yapa yapa öğrendiler. Göreceksiniz ki yaptığınız her denemede bir önceki levelinizden daha iyisini yapmış olacaksınız. Bu da sizin özgüveninizi geliştirecek.
Bu güzel yazımızı yıllar önce bir hocamın tavsiye niteliğindeki şu sözleriyle noktalamak isterim: “Sevdiğin şeyi yapmaktan asla vazgeçme. Anlamıyorum yada beceremiyorum deme. Unutma ki çok atan okçu olur..

Yeni işler ve mevcut işler hakkında fizibilite çalışmaları yapmaktayım. Sektörü inceler size detaylı bilgiler gönderirim. Boş vakitlerimde ise SEO uyumlu makaleler yazmaktayım. Siz de yazılarımı beğendiyseniz iş ortaklığı için [email protected] adresine YETİTA ‘dan ulaştığınızı bildirerek ulaşım sağlayabilirsiniz.
Yorumlar
Çevirmenlik Yaparak Para Kazanmak
Mustafa DURNA’ya: Siteleri Etkileyen SEO Faktörlerini Sorduk.
Sen de mi? Ben de mi? Kara Ölüm Pandemi!
20 yaş altı sokağa çıkma yasağı olan herkese hosting bedavamı oldu?
WhatsApp Sözleşmesi